|
2010, Volume 26, Number 2, Page(s) 140-146
|
|
DOI: 10.5146/tjpath.2010.01011 |
Amplification and Prognostic Efficiacy of Her-2 in c-erbB-2 Score 2 Breast Carcinomas |
Doğuş ÖZDEMİR, Işın PAK |
Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Hastanesi, Patoloji Bölümü, ANKARA, TÜRKİYE Department of Pathology, Abdurrahman Yurtaslan Ankara Oncology Hospital, AnKARA, TURKEY |
Keywords: HER-2, c-erbB-2, Immunohistochemistry, In situ hybridization, Prognosis |
|
Objective: The aim of the study is to evaluate HER-2 gene amplification
ratio in c-erbB-2 score 2 breast carcinoma cases which have been
controversial for targeted terapy and determinate its correlation with
pathologic prognostic factors.
Material and Method: We analyzed 80 infiltrating breast carcinomas,
which were immunohistochemically score 2 with silver in situ
hybridization (SISH) assay to determine Her-2 gene amplification.
Afterwards cases have been grouped as amplification positive (AP)
and amplification negative (AN). These groups have been compared
with each other to reveal their relationship with pathologic prognostic
factors.
Results: 30% of the cases showed HER-2 gene amplification with
SISH. Median age of patients in AP group was 50.3 (±11.4). Median
age of AN group was 56.7 (±13.0). We found that tumors in AP
group had much higher mitotic rate (p= 0.044). Mean metastatic lenf
node number in AP group was 10, while it was only 1 in AN group.
Lenfovascular invasion was the other striking parameter which
showed statisticaly significant correlation with HER-2 amplification.
We didn't find any statisticaly significant correlation between HER-2
amplification and tumor size, histologic grade, nuclear grade, diameter
of the largest metastatic lenf node, steroid receptor expression and
tumor necrosis.
Conclusion: Tumors that show HER-2 gene amplification have
much higher mitotic rate, increased metastatic lenf node number
and increased lenfovascular invasion rate. Unignorable part of
controversial immunohistochemically c-erbB-2 score 2 cases show
HER-2 gene amplification and we need to confirm these cases with
genetic tests. SISH is a cheap, easy and cantitative alternative. |
|
|
Meme kanseri klinik davranışı, radyolojik ve patolojik
özellikleri ile biyolojik potansiyeli farklı olan heterojen bir
hastalık grubudur 19. Bu heterojenitenin bilinmesi, her
bir olgunun, bu evrimsel spektrum içindeki yerine, ayrı
ayrı yerleştirilmesi ihtiyacını doğurur 2,3. Bu da ancak
bugüne kadar tanımlanmış, morfolojiye dayalı prognostik
parametreler ile morfolojiye dayalı olmayan prognostik
parametreler yani moleküler belirteçlerin 4 ve klinik
bulguların birlikte değerlendirilmesi ve her hasta için gerekli
bireysel tedavi planının oluşturulması ile mümkündür.
Patolojik prognostik bir parametre ve moleküler belirteç
olan HER-2/ NEU (c-erbB-2) gen durumu aynı zamanda
tedavi planlanmasını yönlendirecek verilerden biridir.
Yaklaşık olarak invaziv meme karsinomlarının %15-25'inde
(10-30), HER-2 gen amplifikasyonu görülür5-10. Meme
karsinomunda HER-2 pozitifliği; agresif tümör büyümesi,
rekürens riskinde artış, kısa sağkalım ve özellikle lenf
nodu pozitifliği olan hastalarda kötü prognoz ile birliktedir6-8,10. Meme karsinomu hastasında HER-2 gen
amplifikasyonu, kemoterapi ve hormonoterapiye yanıtın
tahmininde kullanılır5,10,11. Meme karsinomunda,
HER-2 gen amplifikasyon durumunun bilinmesi, HER-2
pozitif olan ileri evre metastatik meme CA tedavisinde,
bu reseptörü hedef alan monoklonal antikor (MAb) olan
“transtuzumab”ın (Herceptin: Genentech, San Francisco,
CA, USA) geliştirilmesi ile daha da önem kazanmıştır10-12. Çünkü monoklonal antikor tedavisinden en çok
yarar görecek hasta grubu, HER-2 pozitifliği yüksek olan
hastalardır12. Bu tedavinin aynı zamanda kardiyotoksik
etki gibi yan etkileri de bulunduğundan, tedavi için en uygun
hasta grubunun uygun bir yöntemle seçilmesi gerekir10.
Meme karsinomu hastalarında tümörün HER-2 durumunun
hangi yöntemle tespit edilmesi gerektiği ise tartışmalı bir
konudur. Onkoprotein miktarı, immünohistokimya, elisa
veya western blot ile; gen amplifikasyon miktarı southern
blot, in situ hibridizasyon yöntemleri veya PCR ile; m-RNA
düzeyi northern blot ile ölçülebilir11. Aslında henüz,
literatürde üstünde görüş birliğine varılmış optimal bir
yöntem yoktur. HER-2 gen durumunun tespitindeki en
önemli sorunsal ise “borderline” yani arada kalan; net
olarak pozitif veya negatif denemeyen olgulardır13.
Meme karsinomunda HER-2 gen durumunu değerlendirmek
için en yaygın kullanılan yöntemlerden biri immünohistokimya
(İHK)'dır. İHK kolay ve ucuz bir test
olup en önemli dejavantajı değerlendirme kriterlerinin
subjektifliği nedeniyle değerlendiriciler arasındaki uyumsuzluktur.
Ayrıca cerrahi materyalin patoloji laboratuvarına gelişinden itibaren immünohistokimyasal çalışmanın
sonuçları fiksasyon ve tüm doku takip sürecinden etkilendiği
için laboratuvarlar arası standardizasyonun güç
olduğu düşünülür. Aslında İHK sanılandan daha güvenilir
bir yöntem olup, negatif ve pozitif olgu tespitinde farklı
laboratuvarlar arası14 veya diğer standart yöntemler ile
korelasyonu yüksektir15,16.
İlk olarak frozen kesitlerde çalışılan southern blot
yönteminden sonra, floresan in situ hibridizasyon ve
daha sonraları ise kromojen ve silver in situ hibridizasyon
yöntemleri geliştirilmiştir. İn situ hibridizasyon yöntemleri,
DNA probları kullanarak HER-2 gen kopya sayısının farklı
şekillerde görselleştirerek miktarının tespit edilmesine
dayanır. DNA probları, floresan in situ hibridizasyonda
floresanla, kromojenik in situ hibridizasyonda kromojenle
işaretlenir11. İHK ile standart bir yöntem olarak kabul
edilen FISH yöntemi arasındaki korelasyon %90'lar
civarındadır13-15.
“Silver enhanced” in situ hibridizasyon yöntemi (SİSH)
metalografiye dayalı bir yöntem olup, bir olgunun HER-
2 durumunun, invaziv tümöral hücrelerdeki HER-2 gen
kopya sayısının; kromozom 17 kopya (Kr-17, CHR 17)
sayısına oranlanması ile tespit edilmesi esasına dayanır.
Işık mikroskobunda değerlendirme yapılır ve preparatlar
arşivlenebilir. Bu yöntem kantitatif bir yöntem olup
değerlendiriciler arasındaki uyum yüksektir. Ayrıca
SİSH ASCO/CAP kılavuzunun önerdiği floresan in situ
hibridizasyon (FISH) ile %95 uyumlu olma kriterine
uygundur17.
Bu çalışmanın amacı, invaziv meme karsinomlarından,
immünohistokimyasal olarak c-erbB-2 skor 2 olarak
değerlendirilmiş ve “borderline” kabul edilen olguların ne
kadar bir kısmında SİSH ile HER-2 gen amplifikasyonu
olduğunu tespit etmek ve HER-2 amplifikasyonunun
klinikopatolojik parametreler ile olan ilişkisini
değerlendirmektir. |
Top
Abstract
Introduction
Methods
Results
Disscussion
References
|
|
Rutin değerlendirmeler: Bu çalışmada, hastanemiz
Patoloji Bölümü'nde Ekim 2007 ile Şubat 2008 arasında
bölümümüzce primer tümörü değerlendirilerek invaziv
meme karsinomu tanısı almış veya dış merkezlerden
konsülte edilmiş ve tarafımızdan tekrar değerlendirilmiş,
immünohistokimyasal olarak HER-2 durumu c-erbB-
2 skor 2 olan, 64 modifiye radikal mastektomi ve aksiller
diseksiyon yapılmış olgusu, 12 eksizyonel biyopsi materyali,
4 insizyonel biyopsi materyali olmak üzere toplam 80 olgu
incelenmiştir.
Bölümümüzce primer tümörleri değerlendirilmiş olgular,
%10'luk tamponlu nötral formalinde, 6-12 saat fikse edilmiş,
rutin takip işlemi sonrası parafin bloklara gömülmüş ve 5
μm kalınlığında kesitler alınıp rutin olarak Hematoksilen
Eozin ve immünohistokimyasal olarak ER, PR ve c-erbB-
2 ile boyanmıştır. Olgulara ait tüm Hematoksilen Eozin
(H&E) boyalı preparatlar incelenmiş ve klinikopatolojik
parametreler yönünden değerlendirilmiştir.
Ayrıca, c-erbB-2 çalışılmak üzere seçilmiş en uygun
bloktan hazırlanan adezivli camlara 4 μm kalınlığında
kesitler alınarak, otomatik preparat boyayıcı (Ventana
Medical Systems, Tucson, AZ, USA) ile SİSH boyanmıştır.
SİSH protokolü: Deparafinizasyon, sitrat muamelesi, İSH
proteazla inkübasyon, HER-2 DNA veya Kr-17 probunun
eklenmesi ve hibridizasyon için inkübasyon, Silver C
ile inkübasyon, kontrast boya olarak Hematoksilen ile
inkübasyon ve kontrast boyanma sonrası bluing ile
inkübasyon. Proteaz süreleri ve DNA probları ile olan
inkübasyon süreleri, doku morfolojisi korunarak sinyallerin
görünür kılındığı optimal süre olacak şekilde her materyal
için ayarlanmıştır.
Dış merkezden bölümümüze konsülte edilen olguların
raporları, hazır bloklardan elde edilen ve/veya ilgili
merkezce gönderilmiş H&E boyanmış tüm preparatları
incelenmiştir. Bu olgulara İHK çalışılarak c-erbB-2 skorları
2 olarak doğrulanmıştır. Hazır gönderilen bloklardan,
adhezivli camlara 4 μm kalınlığında kesitler alınarak SİSH
çalışılmıştır.
Histomorfolojik parametrelerin değerlendirilmesi: Tümör
boyutu: Tümörlerin en büyük çapları (cm) alınmış ve önce
3 grup olarak incelenmiş, T1 ≤ 2 cm, 2.1-5 cm, >5 cm; daha
sonra düşük tümör evresi (T1+T2) ve yüksek tümör evresi
grupları (T3) oluşturulmuştur. Tümör histolojik grade
ve nükleer grade: modifiye Bloom-Richardson sistemi
kullanılarak üç grupta incelenmiş, daha sonra gruplar şu
şekilde birleştirilmiştir. Skor1+skor 2=Düşük nükleer
grade'li grup ve Gr 1+ Gr 2 düşük histolojik grade'li grup ile
skor 3 ve G3 yüksek grade'li gruplar oluşturulmuştur. Mitoz
sayısı: 10 büyük büyütme sahasında (Olympus BX51, x400,
görüntü alan çapı 0,55 mm) mitoz sayılmıştır. Mitoz skoru
2 grupta incelenmiştir; Skor 1: ≤ 8 (düşük mitotik skor)
Skor 2: 9-17 mitoz + Skor 3: ≥ 18 mitoz (yüksek mitotik
skor). Tümör nekrozu ile lenfovasküler invazyon: var/yok
şeklinde incelenmiştir. Lenf nodu metastazı durumu, lenf
nodu durumu bilinen olgular kullanılarak, metastatik lenf
nodu olup olmaması, ortalama metastatik lenf nodu sayısı
ve metastaz içeren lenf nodu sayısı <10 olan olgular bir
grup, metastaz içeren lenf nodu sayısı ≥ 10 olan olgular
diğer grup şeklinde incelenmiştir.
İmmünohistokimyasal değerlendirme: Adezivli lamlara
alınan kesitler bir gece 37 ordm;C'de etüvde deparafinizasyon
sonrası, otomatik preparat boyayıcısıyla (Ventana Medical
Systems, Tucson, AZ, USA) boyanmıştır. İnternal pozitif
kontrolü olmayan tüm boyanacak peraparatlara, boyanacak
doku dışında, başka bir adezivli lama veya aynı adezivli lama,
boyaya özgü pozitif kontrolü temsil eden dokudan örnek
alınmıştır . ER (SP1, rabbit monoklonal, Neomarkers) ve PR
(SP2, rabbit monoklonal, Thermoscientific) için boyanma
olmaması veya invaziv tümöral hücrelerde %5'in altında
nükleer boyanma olması negatif olarak kabul edilmiştir18.
c-erbB-2 (Neu Ab12, Thermo Scientific) skorlaması
ASCO/CAP 2007 önerileri doğrultusunda, membran
boyanmaları değerlendirilerek yapılmıştır10. Buna göre
tümör hücrelerinin %10'undan fazlasında ve %30'unun
altında, zayıf veya uniform olmayan yoğunlukta komplet
membranöz boyanma olan olgular skor 2 kabul edilmiş ve
çalışmaya dahil edilmiştir.
Silver in situ hibridizasyon ile değerlendirme: Boyanma
sonuçları invaziv tümöral sahada ışık mikroskobunda (20x,
40x objektif kullanılarak) üretici firmanın kılavuzuna uygun
olarak semikantitatif yöntem (yöntem 1) veya kantitatif
yöntemle (yöntem 2 veya yöntem 2a) değerlendirilmiştir19. Bu değerlendirmelerin ışığında HER-2 amplifikasyonu
açısından 2 grup tanımlanmıştır: HER-2 amplifikasyonu
olan grup (AP) ve HER-2 amplifikasyonu olmayan grup
(AN) (negatif + “borderline” olgular).
İstatistiksel Analiz: Verilerin analizi SPSS (Statistical Package
for Social Sciences, Chicago, IL, USA, Windows 11.5)
paket programında yapılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler
sürekli ölçümlü değişkenler için ortalama ± standart sapma
veya ortanca (minimum-maksimum) şeklinde, kalitatif
değişkenler ise gözlem sayısı ve (%) olarak gösterilmiştir.
Gruplar arasında yaş ortalamaları yönünden farkın
önemliliği Student t testi ile metastatik lenf nodu sayısı ve
en büyük metastatik lenf nodu çapına ait ortanca değerler
yönünden farkın önemliliği ise Mann Whitney U testi ile
değerlendirilmiştir. Kalitatif değişkenler Pearson Ki-Kare
veya Fisher Tam Sonuçlu olasılık testi ile incelenmiştir.
Sonuçlar p<0.05 için istatistiksel olarak anlamlı kabul
edilmiştir. |
Top
Abstract
Introduction
Methods
Results
Disscussion
References
|
|
80 adet olgudan, SISH yöntemi ile 24 (%30) olguda,
HER-2 gen amplifikasyonu izlenmiş; 56 (%70) olguda gen
amplifikasyonu izlenmemiştir.
AP grupta mininum yaş 25, maksimun yaş 78, ortanca yaş
50.0 ve ortalama hasta yaşı 50.3 (±11.4) olarak bulunmuştur.
AN grupta (n= 56), minimum yaş 30, maksimum yaş 88
iken ortanca yaş 54.0 ve ortalama hasta yaşı 56.7 (±13.0)
olarak hesaplanmıştır. HER-2 gen amplifikasyonu açısından
gruplar arası ortalama yaş farkı, istatistiksel olarak anlamlı
olmasına rağmen (p=0.039) (Tablo I) klinik olarak her iki
grup da postmenopozal hasta grubunu temsil etmektedir
HER-2 gen amplifikasyonu olan 24 olgudan 5'inde (%20.8)
mitotik skor 1, 14'ünde (%58.3) skor 2 ve 5'inde (%20.8)
skor 3'tür. Amplifikasyon olmayan grupta ise olguların
25'inde (%44.6) mitotik skor 1, 18'inde (%32.1) mitotik
skor 2 ve 13'ünde (%23.2) skor 3'tür. AP olgulardan 5'inde
(%20.8) düşük mitotik skor (skor 1), 19'unda (%79.2)
yüksek mitotik skor (skor 2+skor 3) tespit edilmiştir. AN
grupta ise olguların 25'inde (%44.6) düşük mitotik skor,
31'inde (%55.4) yüksek mitotik skor bulunmuştur. AP
ve AN gruplar arasında tümör mitotik skoru yönünden
istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu görülmüştür
(p=0.044) (Tablo I).
 Click Here to Zoom |
Tablo I: SİSH, HER-2 gen amplifikasyonu ve prognostik parametreler ilişkisi |
AP 24 olgudan 13'ünde (%56.5), AN 56 olgudan ise
16'sında (%28.6) lenfovasküler invazyon saptanmıştır. AP
ve AN gruplar arasında lenfovasküler invazyon bulunması
yönünden istatistiksel olarak anlamlı fark görülmüştür (p=
0.019) (Tablo I).
AP ve AN gruplar arasında, ortalama metastatik lenf nodu
sayısı, metastatik lenf nodu varlığı (metastaz varlığı) ve
sayısı yönünden (10'nun üzerinde metastatik lenf noduna
sahip olmak) istatistiksel olarak anlamlı fark görülmüştür
(p= 0.001, p=0.017, p=0.01) ( Tablo I).
HER-2 gen AP ve AN gruplar arasında tümör boyutu
(p=0.336), histolojik grade (p=0.486 ), tümör nükleer grade
(0.061), tümör steroid reseptör ekspresyonu (p= 1.000), en
büyük metatatik lenf nodu çapı (p= 0.539), tümör nekrozu
bulunması (p= 0.688) yönünden istatistiksel olarak anlamlı
fark bulunmamıştır (Tablo I).
 Click Here to Zoom |
Şekil 1: (A) İnvaziv duktal karsinom, grade 3 olgu (H&E, x100), (B) İHK ile tümör hücrelerinin %30’undan azında inkomplet zayıf
boyanma görülmüş ve c-erbB-2 skor 2 olarak değerlendirilmiştir (DAB, x200), (C) SISH ile HER-2’de küçük büyük kümelenmeler
(x200), (D) Kr-17 ile hücrelerde 1-2 granül şeklinde normal paternde boyanma izlenmiştir (x400). Semikantitatif yöntemle, 20 hücrede
tespit edilen HER-2 / Kr-17 sinyal sayısı > 4 olduğundan olguda HER-2 amplifikasyonu vardır şeklinde değerlendirilmiştir. |
|
Top
Abstract
Introduction
Methods
Results
Disscussion
References
|
|
Patolojik prognostik bir parametre ve moleküler belirteç
olan HER-2/Neu (c-erbB-2) gen durumu aynı zamanda
tedavi planlanmasını yönlendirecek verilerden biridir
(10). Yapılan çalışmalarda, yaklaşık olarak invaziv
meme karsinomlarının %15-25'inde (10-30), HER-2 gen
amplifikasyonu olduğu saptanmıştır 6,9,10. Çalışmamıza
dahil edilen, immünohistokimyal yöntemle c-erbB-2 skor
2 olarak değerlendirilmiş olan 80 adet olgudan 24 ( %30)
adet olguda SISH ile HER-2 gen amplifikasyonu olduğu
tespit edilmiştir. 57 olguda ise 56 (%70) SISH ile HER-2
gen amplifikasyonu olmadığı tespit edilmiştir. Bu sonuç
literatürle uyumludur 11. Yani SISH yöntemi HER-2 gen
amplifikasyonunu değerlendirmede kullanılabilir güncel
bir yöntemdir.
Biz 80 adet olguyu AP olan ve AN şeklinde kategorize ederek
bu farklı grupları, hasta yaşı, tümör boyutu, histolojik grade,
nükleer grade, mitotik skor, steroid reseptör ekspresyonu,
lenfovasküler invazyon, nekroz ve metastatik lenf nodu
varlığı, lenf nodu sayısı ve en büyük metastatik lenf nodu
çapı gibi patolojik prognostik parametreler ile olan ilişkileri
yönünden kıyasladık.
Hasta yaşını değerlendirmek için yapılan çalışmalarda bu
konuda birbirinden farklı ve hatta birbirine zıt sonuçlar
bildirilmiştir. Gençlerde prognozun daha kötü olduğunu20 veya gençlerde prognozun daha iyi olduğunu21
ileri süren yayınlar mevcuttur. Bazı yayınlarda ise yaş
ile prognoz arasında ilişki bulunmadığı bildirilmiştir.
Çalışmamızda SISH ile AP grupta ortalama hasta yaşı 50.3
(±11.4); AN grupta ise 56.7 (±13.0) olarak bulunmuştur.
İki grup arasında, ortalama hasta yaşı açısından istatistiksel
olarak anlamlı fark olmasına rağmen her ikisi de post
menopozal hasta grubunu temsil ettiğinden, klinik olarak
kullanılabilecek bir veri değildir fakat yine de HER-2 gen
amplifikasyonu postmenopozal dönemdeki daha genç hasta
populasyonunda beklenebilir.
Tümör boyutu, bağımsız bir prognostik parametredir
ve en önemli parametrelerden biridir3,22. Van de
Vivjer ve ark., 189 kişilik olgu serisinde, İHK ile HER-2
overekspresyonu ile tümör boyutu ilişkisini incelemişler
ve Her-2 ekspresyonunun artan tümör boyutu ile ilişkili
olduğunu fakat lenf nodu tutulumu ile ilişkili olmadığını
bulmuşlardır. Ayrıca, ortalama 37 aylık takipleri sonrasında
toplam hayatta kalım süresinde azalma olduğunu fakat bu
azalmanın tümör boyutu eşitlendiğinde önemini yitirdiğini
tespit etmişlerdir23. Çalışmamızda ise, SISH ile tespit
ettiğimiz HER-2 gen amplifikasyonu ile tümör boyutları
arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulunmamıştır.
c-erbB-2 (HER-2) amplifikasyonunun prognostik değerine
ilişkin yapılmış ilk çalışmalardan biri Berger ve ark.,
yaptığı çalışmadır. 51 olguluk bu çalışmada, c-erbB-2
amplifikasyonu ile tümör nükleer grade'i ve nodal tutulum
arasında istatistiksel anlamlı ilişki tespit edilmiştir24.
Çalışmamızda ise, HER-2 gen amplifikasyonu olan gruptaki
tümörlerin çoğu (%58.3) yüksek nükleer grade'e sahipken;
bu durum, HER-2 gen amplifikasyonu olmayan grupla
kıyaslandığı zaman, HER-2 gen amplifikasyonu ile tümör
nükleer grade'i arasında istatistiksel anlamlı ilişki tespit
edilmemiştir.
Çalışmamızda, AP olgulardan 13'ü (%54.2) düşük hisyolojik
grade'e (grade 1 + grade 2) sahipken; 11 olgu (%45.8)
yüksek histolojik grade'e sahip bulunmuştur. AN grupla
kıyaslandıkları zaman tümör histolojik grade'i yönünden
iki grup arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmamıştır.
Tsuda ve ark., ise, histolojik grade ve onun bileşenleri olan
tübül formasyonu ile mitoz skorunun bağımsız prognostik
parametreler olduğunu tespit etmiştir. Ayrıca, c-erbB-2
amplifikasyonu tümör boyutu ve nodal tutulum ile ilişkisi
olmadığını, fakat histolojik grade, nükleer grade ve mitoz
skoru ile güçlü bir korelasyon gösterdiğini belirtmişlerdir.
Nodal tutulum ve histolojik grade sabit tutulduğu zaman ise cerbB-
2'nin prognostik değerininin azaldığını bildirmişlerdir25. Heintz ve ark., ise HER-2 amplifikasyonu ile artmış
mitotik skor ve ER–PR negatifliği arasında güçlü korelasyon
tespit etmişlerdir26. Bu çalışmaya benzer şekilde biz de,
SISH ile HER-2 gen amplifikasyonu tespit edilen gruptaki
tümörlerin yüksek mitotik skora sahip olduğunu ve bu
sonucun amplifikasyon olmayan grupla kıyaslandığı zaman
aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğunu tespit ettik (p=0.044). HER-2 geninin epidermal growth faktör
ailesinin üyelerinden bir tanesi ve hücre proliferasyonunda
görevli olduğu düşünülürse bu sonuç beklenilen bir
sonuçtur.
Östrojen (ER) ve progesteron (PR) reseptör ekpresyonuna
bakıldığı zaman ise çalışmamızda, HER-2 gen
amplifikasyonu ile arasında pozitif veya negatif istatistiksel
anlamlı sonuç bulunmamıştır.
Çalışmamızdaki en önemli bulgulardan biri lenf nodu
tutulumu ile HER-2 gen amplifikasyonu arasında tespit
ettiğimiz güçlü korelasyondu. Şöyle ki, amplifikasyon olan
grupta lenf nodu tutulumu olmayan (N0) hasta oranı %15.8
iken, amplifikasyon izlenmeyen grupta bu oran %47.7'dir.
Amplifikasyon olan gruptaki ortalama metastatik lenf nodu
sayısı 10'ken, amplifikasyon olmayan gruptaki ortamala
metastatik lenf nodu sayısı 1'di. Ayrıca amplifikasyon
görülen grupta, 10'nun üzerinde metastatik lenf nodu
tutulum (N3) oranı %52.6' iken, amplifikasyon görülmeyen
grupda bu oran çok düşük düzeyde, %6.7 düzeyindeydi.
Amplifikasyon görülen ve görülmeyen gruplar arasında bu
her üç lenf nodu metastazı durumu açısından, istatistiksel
fark anlamlıdır (p<0.001, p= 0.017, p<0.001) (Tablo I).
Bu sonuçlar, HER-2 gen ve ürünlerinin tümör yayılımı
ve tümör hücre motilitesinde etkili ve görevli olduğu
ve dolayısıyla tümör metastaz olasılığında artışa neden
olduğu görüşünü destekler. Lenf nodu tutulumu ve HER-
2 amplifikasyonu arasındaki ilişkiye yönelik literatürde
farklı sonuçlar mevcuttur. Tiwari ve ark., 61 olgu üzerinde
yaptıkları çalışmada, HER-2 amplifikasyonunu tespit etmek
için southern blot yöntemini kullanmışlar ve çalışmamıza
benzer şekilde yaş, tümör boyutu ve hormon reseptör
durumu yönünden amplifiye grup ile amplifiye olmayan
grup arasında fark olmadığını fakat lenf nodu tutulumu ve
HER-2 amplifikasyonu açısından anlamlı fark olduğunu
tespit etmişlerdir. Amplifikasyon görülen grubun %94'ünde
tanı anında metastatik hastalık olduğunu dolayısıyla HER-
2'nin tümörün erken yayılımıyla ilişkili olduğunu ve bu
nedenle kötü prognoz belirteci olarak kullanılabileceğini
belirtmişlerdir27.
Lenfovasküler invazyon HER-2 gen amplifikasyonu ile
anlamlı ilişki tespit ettiğimiz bir diğer parametredir. Artmış
lenfovasküler invazyon oranı, HER-2 amplifikasyonu olan
grupta, bu yöntemin erken tümör yayılım mekanizması
olarak kullanıldığını işaret eder. Tümör nekrozu ve en
büyük metastatik lenf nodu çapı ise, HER-2 amplifikasyonu
ile arasında önemli bir ilişki tespit etmediğimiz patolojik
prognostik parametrelerdir.
Bu çalışmanın belirli sayıda olgu üzerinden yürütüldüğü
göz ardı edilmemelidir. Bu durum, bazı prognostik
faktörler ile HER-2 amplifikasyonu arasındaki olası negatif/
pozitif anlamlı korelasyonu tespit etmemizi engellemiş
olabilir. Dolayısıyla, daha geniş olgu serilerinde, HER-
2 gen amplifikasyonun prognostik parametreler ile olan
ilişkisinin araştırılması faydalı olacaktır. Sonuçların klinik
korelasyonu da, patolojiyi kiliniğe daha da yaklaştırmış
olan bu yeni prognostik moleküler belirteç sayesinde,
anlamlı olacaktır. Ayrıca bu araştırmada kullandığımız,
standart yöntemlerle korelasyonu yüksek, arşivlenebilir,
maliyeti nispeten ucuz, otomatize ve değerlendirmesi ışık
mikroskobunda yapıldığından daha pratik bir yöntem
olduğunu düşündüğümüz SISH yöntemi güncel pratikte de
güvenle kullanılabilir. |
Top
Abstract
Introduction
Methods
Results
Discussion
References
|
|
1) Schnitt SJ, Milis RR, Handy AM, et al: The Breast in: Mills
SE, Carter D, Reuter VE (Eds). Sternberg's Diagnostic Surgical
Pathology, Lippincott William &Wilkins, Philadelphia, 2004
2) Heimann R, Hellman S: Aging, progression, and phenotype in
breast cancer. J Clin Oncol 1998, 16:2686–2692 [ PubMed ]
3) Rosen's Breast Pathology, 3rd Edi. Lippincott Williams & Wilkins,
Philadelphia, 2009
4) Ross JS, Fletcher JA: The HER-2/ neu oncogene in breast cancer:
prognostic factor and target for therapy. Stem Cells 1998, 16:
413-428 [ PubMed ]
5) Piccart M, Lohrisch C, Di Leo A, Larsimont D: The Predictive
value of HER2 in breast cancer. Oncology 2001, 61:73-82 [ PubMed ]
6) Bozzetti C, Nizzoli R, Guazzi A, Flora M, Bassano C, Crafa
P, Naldi N, Cascinu S: HER-2/neu amplification detected by
fluorescence in situ hybridization in fine needle aspirates from
primary breast cancer. Ann Oncol. 2002, 13:1398-1403 [ PubMed ]
7) Slamon DJ, Clark GM, Wong SG, Levin WJ, Ullrich A, McGuire
WL: Human breast cancer: correlation of relapse and survival
with amplification of the HER-2/neu oncogene. Science 1987,
235:177-182 [ PubMed ]
8) Seshadri R, Firgaira FA, Horsfall DJ, McCaul K, Setlur V, Kitchen
P: Clinical significance of HER-2/neu oncogene amplification in
primary breast cancer. The South Australian Breast Cancer Study
Group. J Clin Oncol. 1993, 11:1936-1942 [ PubMed ]
9) Dowsett M, Hanna WM, Kockx M, Penault-Llorca F, Rüschoff
J, Gutjahr T, Habben K, van de Vijver MJ: Standardization of
HER2 testing: results of an international proficiency-testing ring
study.Mod Pathol. 2007, 20:584-591, Epub 2007 Mar 30 [ PubMed ]
10) Wolff AC, Hammond ME, Schwartz JN, Hagerty KL, Allred DC,
Cote RJ, Dowsett M, Fitzgibbons PL, Hanna WM, Langer A,
McShane LM, Paik S, Pegram MD, Perez EA, Press MF, Rhodes
A, Sturgeon C, Taube SE, Tubbs R, Vance GH, van de Vijver M,
Wheeler TM, Hayes DF: American Society of Clinical Oncology/
College of American Pathologists guideline recommendations
for human epidermal growth factor receptor 2 testing in breast
cancer. J Clin Oncol. 2007, 25:118-145, Epub 2006 Dec 11 [ PubMed ]
11) Hanna WM, Kahn HJ, Pienkowska M, Blondal J, Seth A, Marks
A: Defining a test for HER-2/neu evaluation in breast cancer in
the diagnostic setting. Mod Pathol 2001, 14:677–685 [ PubMed ]
12) Bilous M, Dowsett M, Hanna W, Isola J, Lebeau A, Moreno
A, Penault-Llorca F, Rüschoff J, Tomasic G, van de Vijver M:
Current perspectives on HER2 testing: a review of national testing
guidelines. Mod Pathol. 2003 Feb;16(2):173-182. [ PubMed ]
13) Wang S, Saboorian MH, Frenkel E, Hynan L, Gokaslan ST,
Ashfaq R: Laboratory assessment of the status of Her-2/neu
protein and oncogene in breast cancer specimens: comparison
of immunohistochemistry assay with fluorescence in situ
hybridisation assays. J Clin Pathol. 2000, 53:374-381 [ PubMed ]
14) Jacobs TW, Gown AM, Yaziji H, Barnes MJ, Schnitt SJ:
HER-2/neu protein expression in breast cancer evaluated by
immunohistochemistry. A study of interlaboratory agreement.
Am J Clin Pathol. 2000, 113:251-258 [ PubMed ]
15) Couturier J, Vincent-Salomon A, Nicolas A, Beuzeboc P, Mouret
E, Zafrani B, Sastre-Garau X: Strong correlation between results
of fluorescent in situ hybridization and immunohistochemistry
for the assessment of the ERBB2 (HER-2/neu) gene status in
breast carcinoma. Mod Pathol 2000, 13:1238-1243 [ PubMed ]
16) Ridolfi RL, Jamehdor MR, Arber JM: HER-2/neu testing in breast
carcinoma: a combined immunohistochemical and fluorescence
in situ hybridization approach. Mod Pathol 2000, 13:866–873 [ PubMed ]
17) Carbone A, Botti G, Gloghini A, Simone G, Truini M, Curcio
MP, Gasparini P, Mangia A, Perin T, Salvi S, Testi A, Verderio
P: Delineation of HER2 gene status in breast carcinoma by silver
in situ hybridization is reproducible among laboratories and
pathologists. J Mol Diagn. 2008, 10:527-536, Epub 2008 Oct 2 [ PubMed ]
18) Moinfar F: Essentials of Diagnostic Breast Pathology. Springer-
Verlag, Berlin Heidelberg, 2007
19) İnterpretation Guideline İnform HER-2. Ventana Medical
Systems, 2007, France [ PubMed ]
20) Nixon AJ, Neuberg D, Hayes DF, Gelman R, Connolly JL, Schnitt
S, Abner A, Recht A, Vicini F, Harris JR: Relationship of patient
age to pathologic features of the tumor and prognosis for patients
with stage I or II breast cancer. J. Clin Oncol. 1994, 12: 888-894 [ PubMed ]
21) Rutqvist LE, Wallgren A: Influence of age on outcome in breast
carcinoma. Acta Radiol Oncol. 1983, 22:289-294
22) Tavassoli FA: Pathology of the Breast. 2nd ed. Norwalk Appleton
Lange, Stanford, 1992 [ PubMed ]
23) van de Vijver MJ, Peterse JL, Mooi WJ, Wisman P, Lomans J,
Dalesio O, Nusse R: Neu-protein overexpression in breast cancer.
Association with comedo-type ductal carcinoma in situ and
limited prognostic value in stage II breast cancer. N Engl J Med
1988, 319:1239-1245 [ PubMed ]
24) Berger MS, Locher GW, Saurer S, Gullick WJ, Waterfield MD,
Groner B, Hynes NE: Correlation of c-erbB-2 gene amplification
and protein expression in human breast carcinoma with nodal
status and nuclear grading. Cancer Res 1988, 48:1238-1243 [ PubMed ]
25) Tsuda H, Hirohashi S, Shimosato Y, Hirota T, Tsugane S,
Watanabe S, Terada M, Yamamoto H: Correlation between
histologic grade of malignancy and copy number of c-erbB-2
gene in breast carcinoma. A retrospective analysis of 176 cases.
Cancer. 1990, 65:1794-1800 [ PubMed ]
26) Heintz NH, Leslie KO, Rogers LA, Howard PL: Amplification of
the c-erbB-2 oncogene and prognosis of breast adenocarcinoma.
Arch Pathol Lab Med 1990,114:160-163 [ PubMed ]
27) Tiwari RK, Borgen PI, Wong GY, Cordon-Cardo C, Osborne MP:
HER-2/neu amplification and overexpression in primary human
breast cancer is associated with early metastasis. Anticancer Res.
1992, 12:419-425 |
Top
Abstract
Introduction
Methods
Results
Discussion
References
|
|
|
|