|
2015, Volume 31, Number 1, Page(s) 056-059
|
|
DOI: 10.5146/tjpath.2014.01222 |
Primary Renal Rhabdomyosarcoma: A Case Report |
Duygu GÜREL1, Burçin TUNA1, Kutsal YÖRÜKOĞLU1, Güven ASLAN2 |
1Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, İZMİR, TÜRKİYE 2Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, İZMİR, TÜRKİYE 1Department of Pathology, Dokuz Eylül University, Faculty of Medicine, İZMİR, TURKEY 2Department of Urology, Dokuz Eylül University, Faculty of Medicine, İZMİR, TURKEY |
Keywords: Rhabdomyosarcoma, Kidney neoplasms, Adult |
|
Renal sarcoma represents 1-3% of all renal malignant tumours.
Primary rhabdomyosarcoma of the kidney is a rare and highly
aggressive tumor in the adult population. Here, we report the case
of a 50-year-old woman with a large rhabdomyosarcoma of the
left kidney and associated adrenal cortical adenoma. Rhabdomyo
sarcoma is a very rare tumor in adults but it needs to be considered in
the differential diagnosis among undifferentiated malignant tumors. |
|
|
Rabdomyosarkom (RMS) somatik gelişim ile bağlantısı
nedeniyle özellikle infantil dönemde olmak üzere çocukluk
döneminde sık, erişkinlerde ise ender görülen yumuşak
doku tümörleri arasında yer almaktadır 1.
RMS erken çocukluk döneminde genellikle prostat, üriner
sistem, safra kesesi gibi iskelet kası fibrillerinden yoksun
visseral organlardan, erişkin dönemde ise sıklıkla ekstremite
ve göğüs duvarının iskelet kasından köken almaktadır1. Primer böbrek RMS'u erişkin dönemde ender olarak
bildirilen agresif seyirli bir tümördür2-6.
Burada 50 yaşındaki kadın hastada, böbrek kökenli
pleomorfik RMS ve eşlik eden adrenal kortikal adenom
olgusu sunulmaktadır. |
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Disscussion
References
|
|
Her hangi bir semptomu olmayan 50 yaşında kadın hasta,
retroperitoneal kitle nedeniyle değerlendirilmiştir. Komputerize
tomografide sol böbrek lojunda 18x13 cm boyutlarda,
heterojen kontrastlaşan, solid kitle yanı sıra sol adrenal
lojunda 6 cm çapında kitlesel lezyon dışında başka kitlesel
lezyona rastlanmadı. Üst batın manyetik rezonans görüntülerinde
sol böbrek lojunda yerleşimli tümörün böbreğin
yerini aldığı, renal pelvis ve üretere uzandığı, miksoid ve solid bileşenlerden oluştuğu, heterojen kontrastlaşma gösterdiği
izlendi.
Hastaya sol radikal nefrektomi ve adrenalektomi operasyonu
yapıldı. Makroskopik değerlendirmede nefrektomi materyali
4240 gr ağırlığında, 27x15x12 cm boyutlarında idi.
Nefrektomi materyalinin kesit yüzünde renal kapsül ile sınırlanan,
lobülasyon gösteren, kirli beyaz renkli, solid özellikte,
yer yer nekrozun da eşlik ettiği tümör izlendi (Şekil 1).
Seri kesitlerde renal pelvis kısmen seçilebilmekle birlikte,
böbrek parenkimi ayırt edilemedi. Histolojik incelemede
alınan kesitlerin bir kısmında üroteliyum epiteli, birinde
ise tümör arasında, fibrotik bir zeminde, renal parankime
ait rezidü glomerül ve tübül yapıları gözlendi (Şekil 2,3).
Tümörün büyük bölümünü gevşek, ödemli ve miksoid
bir stroma içerisinde dağınık yerleşim gösteren rabdoid,
şerit şeklinde ya da iğsi görünümde neoplastik hücreler, bir
bölümünü ise fasiküler dizilim gösteren, iğsi görünümde
neoplastik hücreler oluşturmakta idi (Şekil 4,5). Bazı neoplastik
hücrelerin sitoplazmasında çaprazlaşan çizgilenmeler
izlendi. Ayrıca yaygın nekroz ve belirgin mitotik aktivite
belirlendi. İmmünhistokimyasal inceleme ile neoplastik
hücreler vimentin, aktin, desmin, myogenin, myoglobulin
pozitif, S100, keratin ve kaldesmon negatif idi (Şekil 6,7).
Olgu yukarıda tanımlanan morfolojik özellikler, desmin,
myogenin ve myoglobülin ekspresyonu göz önüne alınarak
pleomorfik rabdomyosarkom olarak değerlendirildi.
 Click Here to Zoom |
Şekil 2: Tümörün ürotelyum epiteli altındaki fasiküler patern
gösteren iğsi hücreli komponenti (H&E; x20). |
 Click Here to Zoom |
Şekil 3: Tümör içerisinde hapsolmuş rezidü renal parankim alanı
(H&E; x10). |
 Click Here to Zoom |
Şekil 4: Tümörün iğsi, şerit şeklinde ve rhabdoid görünümlü
hücrelerden oluşan pleomorfik alanları (H&E; x20). |
 Click Here to Zoom |
Şekil 5: Büyük büyütmede rabdoid ve şerit şeklindeki neoplastik
bileşen (H&E; x20). |
Komputerize tomografide tanımlanan sol adrenal lojunda
yerleşimli kitleye ait adrenelektomi materyali 50 gr ağırlıkta,
6x4x1,5 cm boyutlarda olup, kesit yüzü homojen görünümde
idi. Mikroskopik incelemede geniş, soluk sitoplazmalı,
santral nükleuslu hücrelerin 2-3 sıralı trabeküller
oluşturduğu ve arada ince vasküler çatının yer aldığı tümör
izlendi (Şekil 8). Tümörde vasküler ve kapsüler invazyon
olmaması, mitozun bulunmaması adrenal kortikal adenomu
desteklemekte idi.
 Click Here to Zoom |
Şekil 8: İki-üç sıralı trabeküller oluşturan geniş, soluk sitoplazmalı,
santral nükleuslu neoplastik hücrelerin oluşturduğu tümör (H&E;
x20). |
Hastaya kemoradyoterapi rejimi uygulandı. Altı aylık
izlemde rekürrens ya da metastaza rastlanmadı. |
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Disscussion
References
|
|
Uluslararası Kanser Enstitüsü sınıflamasında rabdomyosarkom;
embriyonal, alveolar, pleomorfik ve diğerleri olmak üzere dört alt grupta değerlendirilmektedir 7. Bu alt
gruplardan embriyonal tip; heterojen orijinli, sıklıkla okul
öncesi dönemde, alveolar tip; genellikle ekstremite ve aksial
kas kökenli, adölesan dönemde, pleomorfik tip; hemen
daima 40 yaş üzerindeki erişkinlerde görülmektedir 1,7.
Erişkin dönemde RMS oldukça ender olup, %43'ünü pleomorfik,
%34'ünü embriyonal, % 23'ünü alveolar tip RMS
oluşturmaktadır 8.
Pleomorfik tip rabdomyosarkom sıklıkla alt ekstremite
yerleşimlidir, ender olarak göğüs duvarı, retroperiton, baş
boyun bölgesindeki iskelet kaslarından gelişmektedir7.
Pleomorfik tip RMS diğer pleomorfik sarkomlara göre
daha kötü prognozlu olup, olguların %70'inde hastalığa
bağlı ölüm söz konusudur9.
Primer renal sarkom tüm böbrek tümörlerinin %1-3'ünü
oluşturmakta olup, tanısı tümörün renal parankimden
köken alması, metastatik sarkom ve renal hücreli
karsinomun sarkomatoid varyantının ekarte edilmesi
esasına dayanır5. Bizim olgumuzda sistemik incelemede
sol böbrek ve sol adrenal lojunda yerleşimli kitleler dışında
başka kitlesel lezyona rastlanmaması, tümör içerisinde
hapsolmuş rezidü renal parankimin varlığı, alınan çok
sayıda örnekte sarkomatoid renal hücreli karsinomu
düşündürecek epiteliyal bileşeninin bulunmaması primer
renal sarkom tanısını desteklemektedir. RMS tanısı için son
zamanlarda kabul gören görüş tümörde, bizim olgumuzda
olduğu gibi, myogenin ya da MyoD1 gibi iskelet kasına
özgün belirleyicilerin belirlenmesi esasına dayanmaktadır10,11.
Renal kökenli pleomorfik RMS ayırıcı tanısında
sarkomatoid renal hücreli karsinom yanı sıra metastatik
karsinom, melanom, rabdoid tümör, indiferansiye
pleomorfik sarkom ve pleomorfik alanlar içeren embriyonal
ya da alveolar RMS yer alır. RMS desmin, myogenin,
MyoD1 pozitif iken sarkomatoid renal hücreli karsinom
keratin, EMA ve CD10, metastatik karsinomlar keratin,
melanom S100 ve HMB45, rabdoid tümörler ise EMA ve
keratin pozitiftir. İndiferansiye pleomorfik sarkomun ise
özgün bir immünprofili yoktur2,7. Pleomorfik RMS
ve pleomorfik alanlar içeren embriyonal ve alveolar RMS
ayrımı yeterli örnekleme ile klasik odakların belirlenmesi
esasına dayanır. Ayrıca embriyonal ve alveolar RMS'lerde
pleomorfik alanlar pleomorfik RMS'ye göre daha fokaldir.
Böbrek dışı pleomorfik RMS ayırıcı tanısında özellikle
heterolog rabdomyoblastik ayrımlaşma gösteren malign
mezenkimoma, malign periferik sinir kılıfı tümörü
(MPSKT), dediferansiye liposarkom, dediferansiye kondrosarkom
gibi sarkomlar yer almaktadır. Ayrıca leiomyosarkom ve melanomda da rabdoid hücre morfolojisinden
bahsedilmektedir. Ayırıcı tanı tümörlerde iyi diferansiye
alanların belirlenmesi ile sağlanır10,11.
Rabdomyoblastik diferansiasyonun söz konusu olduğu bu
tümörler arasında en fazla sorun yaratan, ender görülmekle
birlikte, MPSKT (malign triton tümörü) ve dediferansiye
liposarkomdur. MPSKT ayırıcı tanısı olgularının 1/3'ünde
S100'ün negatif olması nedeniyle tümörün sinir traktüsünden
köken alması, Tip 1 nörofibromatozis varlığı, tümörde
klasik MPSKT alanlarının yaygın, rabdomyosarkomatöz
diferansiyasyonun ise fokal olması gibi klinik ve morfolojik
bulgular ile sağlanır. Heterolog rabdomyoblastik diferansiyasyon
gösteren dediferansiye liposarkomlar iyi diferansiye
liposarkom/ dediferansiye liposarkom ailesi içerisinde yer
alan MDM2/CDK4 gen amplifikasyonunun olduğu lezyonlardır.
Dediferansiye liposarkomların prognozu iyidir.
Pleomorfik RMS'den ayrımı için FISH ya da CISH yöntemi
ile MDM2/CDK4 gen amplifikasyonlarının gösterilmesi
gerekmektedir9,10.
Erişkin dönemde RMS'de tedaviye yönelik deneyim az
olmakla birlikte cerrahi ve destekleyici radyoterapi ön
planda gelen tedavi seçeneğidir12.
RMS'nin bir başka dikkat çekici özelliği ailesel kanser
sendromları ile birlikteliğidir. Li ve Fraumeni ailesel
RMS olguları ile yaptıkları çalışmalar sonucunda kansere
yatkınlık sendromu tanımlamış, daha sonra bu sendromun
p53 geninin yapısal mutasyonu ile ilişkisi kanıtlanmıştır1,13. Bu sendrom erken meme kanseri, adrenal kortikal
neoplazi, glioma, hematopoietik tümörler, kemik ve
yumuşak doku sarkomlarında artışla karakterlidir.
Bizim olgumuzda aile öyküsü olmamakla birlikte renal
rhabdomyosarkom ve adrenal kortikal adenom birlikteliği
söz konusudur. |
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Discussion
References
|
|
1) Parham DM, Ellison DA. Rhabdomyosarcomas in adults and
children: An update. Arch Pathol Lab Med. 2006;130:1454-65.
2) Dalfior D, Eccher A, Gobbo S, Brunelli M, Martignoni G,
Menestrina F, Dalla PP, Dvornik G. Primary pleomorphic
rhabdomyosarcoma of the kidney in an adult. Ann Diagn Pathol.
2008;12:301-13.
3) Mainguené C, Choquenet C, Cucchi JM, Dupré F, Monticelli I,
Michiels JF, de Pinieux G, Vieillefond A. Primary pleomorphic
rhabdomyosarcoma of the kidney in adults: Unusual tumor. Prog
Urol. 2003;13:679-82.
4) Gómez Jiménez J, Martínez Torres JL, Carvia Ponsaille R, Cruz
Cruz MD, Miján Ortiz JL, Zuluaga Gómez A. Leiomyosarcoma
and rhabdomyosarcoma: Rare tumors of the kidney. Actas Urol
Esp. 1998;22:434-7.
5) Grignon DJ, McIsaac GP, Armstrong RF, Wyatt JK. Primary
rhabdomyosarcoma of the kidney. A light microscopic, immunohistochemical,
and electron microscopic study. Cancer. 1988;
62:2027-32.
6) M eir K, Wygoda M, Reichman O, Gofrit ON, Pizov G. Puerperal
renal rhabdomyosarcoma: Case report and review of the
literature. Urol Oncol. 2006;24:40-3.
7) Weiss SW, Goldblum JR. Enzinger and Weiss's soft tissue tumors.
5th ed. Mosby Elsevier; 2008.595-631.
8) Little DJ, Ballo MT, Zagars GK, Pisters PW, Patel SR, El-Naggar AK,
Garden AS, Benjamin RS. Adult rhabdomyosarcoma: outcome
following multimodality treatment. Cancer. 2002;95:377-88.
9) Furlong MA, Mentzel T, Fanburg-Smith JC. Pleomorphic
rhabdomyosarcoma in adults: A clinicopathologic study of 38
cases with emphasis on morphologic variants and recent skeletal
muscle-specific markers. Mod Pathol. 2001;14:595-603.
10) Stock N, Chibon F, Binh MB, Terrier P, Michels JJ, Valo I,
Robin YM, Guillou L, Ranchère-Vince D, Decouvelaere AV,
Collin F, Birtwisle-Peyrottes I, Gregoire F, Aurias A, Coindre
JM. Adult-type rhabdomyosarcoma: Analysis of 57 cases with
clinicopathologic description, identification of 3 morphologic
patterns and prognosis. Am J Surg Pathol. 2009;33:1850-59.
11) Paner GP, Gasilionis V, Hammadeh R. A retroperitoneal mass
in an elderly woman. Pleomorphic rhabdomyosarcoma, classic
variant, with reactive osteoclast-like giant cells. Arch Pathol Lab
Med. 2005;129:703-5.
12) Ferrari A, Dileo P, Casanova M, Bertulli R, Meazza C, Gandola L,
Navarria P, Collini P, Gronchi A, Olmi P, Fossati-Bellani F, Casali
PG. Rhabdomyosarcoma in adults. A retrospective analysis
of 171 patients treated at a single institution. Cancer. 2003;98:
571-80.
13) Li FP, Fraumeni JF. Rhabdomyosarcoma in children: Epidemiologic
study and identification of a familial cancer syndrome. J Natl
Cancer Ins. 1969;43:1365–73. |
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Discussion
References
|
|
|
|