|
2015, Volume 31, Number 3, Page(s) 194-199 |
|
DOI: 10.5146/tjpath.2015.01326 |
Patologlar Arasında Görülen Oküler Hastalıklar ve Patologların Oküler Hastalıklar Hakkındaki Algıları: Anket Çalışması |
Orkun AKMAN, Kemal KÖSEMEHMETOĞLU |
Department of Pathology, Hacettepe University Faculty of Medicine, ANKARA, TURKEY |
KEY WORDS :
Görme bozuklukları, Kırma kusurları, Konjonktivit, Renk körlüğü, Patoloji |
Amaç: Görme bozuklukları ve renk körlüğünün mesleki yaşama etkisi
daha önce farklı çalışmalar tarafından incelenmiştir. Bu çalışmada,
Türk patologlar arasındaki görme bozukluklarının yaygınlığı ve
görme bozuklukları hakkında kendi algılarının değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: 23. Patoloji Kongresine katılan ve gönüllü olan
patolog ve patoloji asistanlarına göz hastalıkları ve bu hastalıklara
karşı algıları hakkında 14 sorudan oluşan bir anket sunuldu.
Bulgular: Doksan üç patolog veya patoloji asistanı ankete katıldı.
Katılımcıların, 25'i (%26,9) asistan, 30'u (%32,3) patoloji uzmanı
ve 36'sı (%38,7) akademisyendi. Patolog olarak ortalama çalışma
süresi 15 yıldı. Katılımcıların büyük çoğunluğunda (%93,5) en az
bir kırma kusuru vardı; en yaygın iki bozukluk miyopi (%77,0) ve
astigmatizma (%64,4) idi. Altmış dört katılımcı (%68,8) patoloji
bölümünde çalışmaya başladıktan sonra kırma kusurunda artış
olduğunu belirtti. Kırma kusurunu düzeltmek için gözlük (56/87,
%64,4), kontakt lens (14/87, %16,1), ya da her ikisi (9/87, %10,3)
kullanılmakla birlikte, katılımcıların sadece 31'i (%33,3) mikroskopi
sırasında gözlük kullanmayı tercih etmekte idi. Altmış beş katılımcı
(%69,9) konjonktivit tarif etmez iken, 26 katılımcı (%28,0) en az bir
kez konjonktivit atağı geçirdiğini bildirdi. Katılımcıların hiçbirinde
renk körlüğü olmadığı sonucu ortaya çıktı.
Sonuç: Konjonktivit ve kırma kusurları patologlar arasında oldukça
yaygındır. Kırma kusurlarının patoloji uygulama sürecinde de
arttığı bulunmuştur. Patologların çoğu, renk körlüğü hariç görme
kusurlarını (çoğunlukla kırma kusurları) kendi kariyerlerine karar
vermede olumsuz bir faktör olarak düşünmemektedir.
|
|
|
|