|
2009, Volume 25, Number 2, Page(s) 050-052
|
|
DOI: 10.5146/tjpath.2009.00973 |
Leiomyoma of the Kidney: A Case Report |
Selver ÖZEKİNCİ1, Ali Kemal UZUNLAR1,Abdullah GEDİK2, Işık İkbal AKGÜN1 |
1Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, DİYARBAKIR, TÜRKİYE 2Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, DİYARBAKIR, TÜRKİYE |
Keywords: Leiomyoma, Kidney |
|
Renal leiomyoma is a rare benign mesenchymal tumor which has
its origin from smooth muscle cells of different structures of the
kidney. Renal leiomyomas are mainly located in the renal capsule and
pelvis, or next to these structures. Clinical symptoms are nonspecific
or completely absent. We present a case with leiomyoma of the left
kidney. |
|
|
Böbrek leiomyomu nadir görülür 1,2. İngilizce literatürde
toplam 31 olgu rapor edilmiştir. Çoğu olgu otopside
tesadüfen saptanmıştır. Klinik semptomlar nonspesifiktir,
ya da bazen hiç bulunmayabilir. Bu tümörleri klinik ve
radyolojik olarak diğer böbrek tümörlerinden ayırt etmek
oldukça zordur. Bu nedenle çoğu kez böbrek kanseri ön
tanısıyla opere edilmektedirler. 1.
Bu makalede, total nefrektomiyle tedavi edilen 45 yaşında
erkek hastada böbrek leiomyom olgusu sunulmaktadır. |
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Disscussion
References
|
|
İki aydır sol lumbar bölgede kitle, ağrı ve intermittent
hematüri şikayetleri olan 45 yaşında erkek hasta üroloji
polikliniğine başvurdu. Fizik muayenede solda renal köşeyi
dolduran kitle palpe edildi. İdrar analizinde mikroskobik
hematüri saptandı. Serum kreatinin normal sınırlarda
tespit edildi. Batın ultrasonografisinde sol böbrekle ilişkili
ekojenik kitle izlendi. Bilgisayarlı tomografi de sol böbrek
pelviste 18x7 cm boyutlarında homojen, ekzofitik, düzgün
sınırlı yuvarlak kitle izlendi. Preoperatif tanı böbrek hücreli
karsinom olarak düşünüldü. Olgu sol paramedian insizyonla
eksplore edilerek sol radikal nefrektomi uygulandı.
Makroskopik incelemede, böbrek üst polde yerleşimli,
renal kapsüle komşu, renal pelvisi basıya uğratan, 18x7x7 cm boyutlarında, iyi sınırlı, homojen gri-kahverengi, sert,
solid tümör izlendi (Şekil 1). Tümörün her santimetresi için
bir kesit olmak üzere değişik alanlardan toplam 21 örnek
alındı.
Mikroskopik incelemede, birbirini çaprazlayan, demetler
oluşturan, iğsi, künt uçlu hücrelerden oluşmuş yer yer
hiyalinizasyon gösteren tümör izlendi. Tümörde atipik
hücresel özellikler ile mitoz ve nekroz izlenmedi (Şekil 2A),
yer yer kalsifikasyon alanları mevcuttu. İmmünhistokimyasal
incelemede desmin ve SMA (düz kas aktini) ile diffüz pozitif
boyanma gözlendi, pansitokeratin ve HMB-45 ile boyanma
göstermedi (Şekil 2B).
 Click Here to Zoom |
Şekil 2A: Işık mikroskobunda birbirini çaprazlayan düz kas lifleri
(H&E, x100) |
|
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Disscussion
References
|
|
Leiomyomlar genitoüriner sistemde nadir görülüp düz kas
hücresi bulunan herhangi bir yerde görülebilir 3,4. Böbrek
leiomyomları tüm böbrek benign tümörlerinin %1,5'unu
oluşturur ve kadınlarda daha sık görülür. Stainer ve ark.
çalışmalarında olgularının 2/3'sinin kadın olduğunu rapor
etmişler. Oysa olgumuz erkek olup cinsiyet yönünden daha
az görülen grupta yer almaktadır.
Bu tümörlerde ortalama yaş 42'dir1,2. Her iki böbrek eşit
derecede etkilenmektedir. Olguların %74'ü böbrek alt polde
yerleşmektedir. Olgumuzda tümör üst polde renal kapsüle
yakın yerleşimlidir. Tümörün lokalizasyonu orjini hakkında da fikir vermektedir1. Böbrek kapsülü en sık yerleşim
yeridir1,5. Bu tümörlerin %37'si böbrek kapsülündeki düz
kaslardan, %17'si pelvisten, %10'u böbrek korteksinden, geri
kalan %37'si ise belirlenemeyen odaklardan gelişmektedir6. Ayrıca üreter, mesane, üretra, spermatik kord, duktus
deferens, skrotum, veziküla seminalisler, penis ve prostatta
da rapor edilmiştir7. Böbrek pelvisi yerleşimli sadece bir
olgu bildirilmiştir8. Damarların tunika mediasındaki düz
kaslardan köken alan leiomyom olgusu ise bildirilmemiştir.
Bu tümörün niçin meydana geldiği bilinmemektedir. Ancak
Krishnan ve ark. immünsüpressif hastalarda Epstein–Barr
virüs infeksiyonunun renal leiomyom oluşmasında etkili
olduğunu bildirmişlerdir. Kimi olgular için genetik hasarın
yatkınlık oluşturduğu düşünülmektedir9
Yavaş büyüyen bu tümörler genellikle asemptomatiktir.
Bununla birlikte %57'sinde büyük palpe edilebilen kitle,
%53'ünde ağrı, %20'sinde mikroskobik hematüri bulguları
da bildirilmiştir. Ancak ateş ve kilo kaybı gibi sistemik
semptomlar pek görülmez1. Genellikle boyutları 2
cm'nin altında olduğundan sıklıkla otopside tesadüfen
teşhis edilirler1,3,5. Ancak son yıllarda ultrasonografi ve
bilgisayarlı tomografinin yaygın kullanımıyla bu tümörlerin
rastlantısal tanısı artmıştır. Ayrıca arteriografi de tanıda
yardımcıdır1,7.
Olgumuz, kitle ve ağrı şikayeti ile başvurmuş olup,
intermittent hematüri şikayeti tanımlamaktaydı. Bilgisayarlı
tomografi de 18 cm çapında kitle izlendi.
Ayırıcı tanıda böbrek hücreli karsinom, anjiomyolipom,
onkositom ve düşük dereceli leiomyosarkom başta olmak
üzere böbreğin benign ve malign lezyonları göz önüne
alınmalıdır10. Preoperatif olarak küçük iyi sınırlı, çevre
dokuya infiltrasyon göstermeyen bir böbrek kitlesi varsa
leiomyom da düşünülmelidir.
Makroskopik olarak, böbrek leiomyomlarının %17'sinde
hemoraji, %20'sinde ise düzensiz kalsifikasyon ya da
hemoraji görülür. Bunlar tek başına benign tümörün
göstergesi değildir. Kesin tanı için mikroskopik inceleme
gerekir.
Bu tümörlerde hipersellülarite, pleomorfizm, mitotik
aktivite veya nekroz izlenmez. İmmünhistokimyasal olarak
tümörün düz kas kökenini gösteren SMA ve desmin güçlü
pozitift ir. HMB-45 negatif olmasıyla anjiomyolipomdan
ayrılır. Ancak böbrek kapsülünden köken alan
leiomyomlarda HMB-45 pozifliği rapor edilmiştir11.
Ayırıcı tanıda özellikle düşük dereceli leiomyosarkom
göz önünde bulundurulmalıdır. Malignite bulgusu olarak
kabul edilen nekroz, leiomyosarkomların %90'ında bulunmaktadır. Ayrıca mitoz, pleomorfizm ve çevre dokuya
invazyon leiomyosarkom tanısı için gereklidir. Olgumuz
makroskopik olarak çok düzgün sınırlı olup, mikroskopik
olarak ise maligniteyi düşündürecek mitoz ve nekroz gibi
malignite bulguları bulunmamaktaydı. Leiomyosarkomla
leiomyom ayırıcı tanısı için çok sayıda biyopsi alınması
gerekir. Preoperatif perkütanöz iğne biyopsi sonucu
tanı konularak nefron koruyucu cerrahi yapılması
önerilmektedir. Ancak preoperatif olarak böbrek hücreli
karsinom ön tanısıyla hastalar operasyona alındıklarından
bu mümkün olamamaktadır11.
Sonuç olarak, böbrek leiomyomları benign tümörlerdir.
Malign transformasyon göstermezler ve tekrarlamazlar,
ancak operasyon öncesi pek teşhis edilemediklerinden çoğu
kez nefrektomiyle tedavi edilirler. |
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Discussion
References
|
|
1) Steiner M, Quinlan D, Goldman SM, Millmond S, Hallowell
MJ, Stutzman RE, Korobkin M: Leiomyoma of the kidney:
Presentation of 4 new cases and the role of computerized
tomography. J Urol 1990, 143:994-998 [ PubMed ]
2) Shum CF, Yip SK, Tan PH: Symptomatic renal leiomyoma:
Report of two cases. Pathology 2006, 38:454-456 [ PubMed ]
3) Rege AS, Madiwale C, Omprakash R: Giant leiomyoma of the
renal capsule presenting with hematuria: A case report and
review. Internet J Urol, 2004, 2 (1)
4) Clemente Ramos LM, Candia Fernández A, Allona Almagro A:
Symptomatic leiomyoma of the kidney renal mass with difficult
preoperatif diagnosis. Actas Urol Esp 2003, 27:546-550 [ PubMed ]
5) Belis JA, Post GJ, Rochman SC, Milam DF: Genitourinary
leiomyomas. Urology 1979, 13:424-429 [ PubMed ]
6) Bossart MI, Spjut HJ, Wright JE, Pranke DW: Multilocular
cystic leiomyoma of the kidney. Ultrastruct Pathol 1982, 3: 367-
374 [ PubMed ]
7) Romero FR, Kohanim S, Lima G, Permpongkosol S, Fine
SW, Kavoussi LR: Leiomyomas of the kidney: emphasis on
conservative diagnosis and treatment. Urology 2005, 66:1319 [ PubMed ]
8) Kho GT, Duggan MA: Bizzare leiomyoma of the renal pelvis
with ultrastructural and immunhistochemical findings. J Urol
1989, 141:928 [ PubMed ]
9) Krishnan R, Freeman JA, Creager AJ: Epstein-Barr virus
induced renal leiomyoma. J Urol 1999, 161:212 [ PubMed ]
10) Nagar AM, Raut AA, Narlawar RS, Bhatgadde VL, Rege S,
Thapar V: Giant renal capsular leiomyoma study of two cases.
Br J Radiol 2004, 77:957-958 [ PubMed ]
11) Bonsib SM: HMB-45 reactivity in renal leiomyomas and
leiomyosarcomas. Mod Pathol 1996, 9:664-669 [ PubMed ] |
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Discussion
References
|
|
|
|